26 Eylül 2017 Salı

"ESKİ TÜRKİYE"NİN SANATÇISI - ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR




22 Eylül 2001.

Tam 16 yıl olmuş. 

Yine yaşım gereği büyüklüğünü yaşadığı dönemde tam idrak edemediğim kişilerden.

Mustafa Kemal ile kavga etmek yerine onun büyüklüğünü anlayan,

"İkinci cumhuriyetçileri hiç sevmiyorum. İlkinin cılkı mı çıktı, 70 senelik taptaze bir Mustafa Kemal hálá dimdik ayakta. Hiç Mustafa Kemal'in yanıldığını gördün mü? Çevremiz duman olmuş, dipdiri bir Türkiye ayakta duruyor. Altyapısı taş gibi sağlam duran bu cumhuriyeti bırakacağım, ikinci cumhuriyetçi olacağım, hadi canım sen de." diyen ama kendisini de "Marksistten öte komünist" diye nitelendiren büyük sanatçı Fikret Kızılok... Nesli tükenen "solcu"lardan amiyane tabirle...

Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti ordusu olduğu sürece bu ülkede şeriat olmaz." da diyebilen... Ne kadar tuhaf geliyor 2017 şartlarında değil mi?

Fikret Kızılok deyince akla "Gönül" gelir,"Bu kalp seni unutur mu?" gelir, "Ama babacığım" gelir, "Haberin var mı?" gelir... Benim için de "Yalan"ın yeri farklıdır ama siz onu yad etmek için çok bilinmeyen "Bir Devrimcinin Güncesi: Mustafa Kemal" albümünü dinleyin, olmaz mı?

Ah bir de yayımlasaydı da İlhan Selçuk için yaptığı albümü de dinleyebilseydik, Uğur Mumcu için yaptığı albümü dinlediğimiz gibi...

Son söz yine onda:

"Ben 16-17-18 yaşlarında ilk şarkımı yaptım. Yanlış yaptım. Çünkü başkalarının lafını kullanmıştım. Meşhur olduğum vakit de yine başkasının yazısından çıktım. Ben besteledim. Sonra bunun yanlış olduğunu anladım. Kendim yazdım kendim söyledim.Düşüncelerimi yapmaya başladım. O zamandan beri kendimi yeterli sayıyorum. Aynaya daha rahat bakabiliyorum. Ama felsefi açıdan bakarsanız tutarlılık gösterdiğimi zannediyorum. Müzikal açıdan bakarsanız kendi akorlarımı yaptım. Kendi sınırlarımı bulmaya çalıştım hep. Fakat hep kötü stüdyolarda iş yaptım. Ufak, "home" stüdyo dediğimiz yerlerde bunu yapabildim. Çünkü hiçbir zaman para kazanamadım müzikten. Bana kimse stüdyo imkanlarını vermedi. Sistem buna müsait değildi. Taviz vermek istemedim. Halkıma uyutacak şeyleri layık görmedim. Daha devrimci demeyeyim de daha ilerici bir tavır koydum kendi kendime. Bilmiyorum, kendimi erdemli hissediyorum ve böyle bir tavırda gidiyorum."

Anlam,
farkındalık,
besleyicilik,
nitelik
ve özlem.

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
22 EYLÜL 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder