11 Mayıs 2015 Pazartesi

"Aziz" olan İzmir'dir, kişiler değil! - Çağdaş BAYRAKTAR (24 MAYIS 2013)


CHP'li İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kalabalık bir heyetle Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret etti.

Tam da "the süreç" zamanında.

Hangi Osman Baydemir?

"... belediye binamızın önünde ay yıldızlı Türk bayrağımızla sarı-kırmızı-yeşil bayrağımız dalgalansa ne olur." 

"Özerk Doğu Karadeniz olacak Özerk Orta Karadeniz olacak, aynı zamanda Demokratik Türkiye Özerk Kürdistan olacak." [1]

"Sayın Başbakan'a , bakanlara ve tüm kabine üyelerine soruyorum: Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı Sayın Hükümet?" 

"Şu an da gözaltında tutulan 16 belediye başkanımız ve diğer arkadaşımızın çiğnemiş olduğu hukuk neyse bilerek ve isteyerek o yasayı , o hukuku, biz seçilmiş bütün belediye başkanları, milletvekilleri biz de çiğnedik, bundan sonra da çiğnemeye devam edeceğiz."

"Şu anda biz dışarıda olan bütün belediye başkanları ve milletvekilleri. Yarın adliyenin önündeyiz. Ya bizi de alacaksınız, ya da arkadaşlarımızı serbest bırakacaksınız!"

"Ve bir kez daha hükümete ve devlet aklına bir mesajımız var: Bizi şahin ve güvercin diye ayırmayın. "has..tir diyoruz ha..tir!"

"Kendi değerlerine ihanet eden tek bir Kürt politikacısını bulamayacaksınız. Şeyh Said ihanete uğradı. Seyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramayacaklar. Bu halk arkalarında durmaya devam edecek." [2]

En son sözden başlayalım;

"Şeyh Said ihanete uğradı. Seyit Rıza ihanete uğradı. Ama ondan sonrakiler ihanete uğramayacaklar"

Ondan sonrakiler kim olabilir?

Bir ipucu: Bize göre bebek katili, hükümete göre "barış güvercini" !

Uçur uçurabildiğin kadar!

Biraz olsun siyaseti, Güneydoğu'yu bilen herkes, oradaki insanların seçim zamanı nasıl baskı gördüğünü bilir. Ne şartlar altında BDP'ye oy verdiğini de.

Şimdi bazı kişiler bunu okuyunca : "Demokrasi var bu ülkede, adam seçilmiş gelmiş, kim ne karışır?" diyecektir.

O zaman Osman Baydemir'in bir açıklaması üzerine "bebek katili"nin sözlerini anımsayalım:

"Osman’ın önünde üç seçenek var: Bir , ya derhal istifa eder gider Diyarbakır’da o AKP’ye yakın STK’larda çalışır. İki, kapsamlı-samimi bir özeleştiri verir, görevinde kalır. Üç, gider evinde oturur, işine gücüne bakar. Bunları gidip kendisine anlatacaksınız, gidip bizzat konuşacaksınız. Anlatmazsanız; aksi takdirde sizi sorumlu tutarım.” [3] [4]

Herkesi asıp kesen Osman Baydemir, bu açıklama üzerine hangi tepkiyi verdi?

"Hiçbir şey!"

Ve kesmedi, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde Osman Baydemir, KCK mahkemeleri tarafından yargılandı. Bu yargılamaların ses kaydı ve görüntüleri çıktı [5]
Belediye başkanı Baydemir, başkanı olduğu belediyenin işçileri tarafından sorgulandı! [6]

***

Diğer tarafta ne oldu?

İzmirli olan kime sorsanız Aziz Kocaoğlu ile ilgili iki şey söyler:
1- Çok fazla çalışmıyor.
2- Çok dürüst bir insan.

Özellikle de belediyenin yaşadığı soruşturma kapsamında neredeyse tüm İzmir halkı Aziz Kocaoğlu'nun yanında yer aldı. Hatta bana göre bu hamle Aziz Kocaoğlu'na seçim kazandıracaktı.

Hani meşhurdur ya bizim insanımızın "mağdur"u sahiplenmesi!

Aziz Kocaoğlu'nu sahiplenen İzmir halkının en büyük özelliği ; Atatürk sevgisi ve "milli" hassasiyeti.

İşte bu hassasiyetlere sahip İzmir Halkının sahiplendiği başkan, bu Osman Baydemir'i ziyaret etti. İddiaya göre genel başkanın onay vermemesine rağmen.

Binali Yıldırım üzerinden AKP'nin İzmir'e ne kadar bilendiği belli.

"The süreç" ile milli hassasiyetin ne kadar arttığı belli.

Bir belediye başkanı bunu hangi amaçla yapar?

Diyelim seçim sürecinde Kürt kökenli yurttaşları yanına çekmek için...

Bu kadar palazlandırılan, etnisite olarak bizzat hükümet tarafından "kutsanan" kesimden oy beklemek için en az Davutoğlu kadar hayalperest olmak gerekir.

Ayrıca bu "açılım"ın milli hassasiyeti olan insanlarda yaratacağı tepkiyi de mi hesaba katmadın Sayın Başkan?

Bak ben İzmirli değilim.

Ama İzmir'i iyi bilirim.

Sen o halkın hassasiyetiyle oynarsan -ki oynuyorsun- o halk da seninle oynar.

Sen insanların değerlerini ezip geçersen, onlar da seni ezip geçer.

İnsanın böyle bir dönemde böyle bir hareket yapması için ;

- Ya "akıl tutulması" yaşaması gerekir,

- Ya ileri düzey zeka problemi yaşaması gerekir ( ki bu durumda bile danışmanlar durumu idare edebilir)

- Ya en başından beri hükümetin ekmeğine yağ sürmek için görevlendirilmiş birisi olması gerekir.

- Ya da sonradan "birileri" tarafından bir "çekim merkezinin" kontrolüne girmesi gerekir.

Hangi sebeple bunu yaptığını merak dahi etmiyorum artık.

Fakat eli kana bulaşmış insanla "barış" için el sıkışanın da eli kanlanır Sayın Başkan.

Yapılacağını hiç sanmıyorum ama böyle bir durumda İzmir halkını bildiğini iddia eden Atatürk'ün partisi olduğu iddia eden partiye yakışan şey ; derhal çalışmalara başlayıp İzmir için yeni bir belediye başkan adayı hazırlayıp seçim çalışmasına başlamasını sağlamak olacaktır. Bu seçilecek kişinin hükümetin ekmeğine yağ sürmemesi ve milli hassasiyeti olmasına dikkat edilmelidir.

***

Aziz olan İzmir'dir Sayın Başkan. Onu karşısına alan da değerlerini çiğneyen de geçmişte kaybetmişti,

Yine kaybedecektir!


Çağdaş BAYRAKTAR
24 MAYIS 2013





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder